İlişkilerde kültür çatışması dediğimde, aklıma ilk gelen atalarımızın lafı olan ‘Davul bile dengi dengine çalar’ cümlesi oldu. Birçok kişi bu atasözlerine değer verir ve gerçek yaşanmış hikayelerden, bu sözlerin türediğine inanır. Peki iki farklı kültür de yetişmiş kadın ve erkek başarılı bir ilişki kuramaz mı ? Veya bu kültür farklılığının alt, üst sınırı nedir?
İlk sorumuzun cevabı; hem evet hem de hayır. İki farklı kültürde yetişmiş, iki yetişkin insan çok başarılı ilişkiler kurup, bu ilişkilerini yıllar boyunca sürdürebiliyor. Öte yandan bunu başaramayan birçok çifte var. Kültür farklılığında da alt veya üst sınır diye bir şey yok. Şimdi düşünün ki Türkiye’ in batısında modern yaşam tarzıyla yetişmiş birisiyle, Türkiye’nin doğusunda yetişmiş diğer bir kişi, birbirine aşık oluyor ve bir şekilde evleniyorlar. Diğer tarafta başka bir çift ise, iki farklı ülkeye hatta iki farklı dine mensup. Sizce hangi çiftin kültür çatışması daha fazla olur ?Hangisi kültür yüzünden birbiriyle daha fazla kavga eder? Bunun net bir cevabı yok.
Kültür toplumların sosyal yapılarına, yaşantılarına, ekonomik niteliklerine, gelişmişlik düzeylerine göre değişmekte ve oluşmaktadır. Buradan da anlayacağımız gibi toplum, bireylerin karakteristik özelliklerinin oluşmasında belli bir yere kadar etkili. Bir kişiyi her ne kadar seviyor olsanız da, kültürel yaklaşımların, alışkanlıkların ısrarla devam etmesi ilişkinin uyumluluk noktasında çiftleri zorlar. İlişkinin başlarında, aşkın gözünüzü kör ettiği zamanlar da sorun gibi görülmeyen kültürel farklılıklar. İlişki devam ettikçe, her iki tarafa zarar verebilmektedir. Çiftler arasında değiştirilemeyen alışkanlıklar önce gerginliğe, ilerleyen zamanlarda da şiddetli geçimsizliğe ve mutsuz bir hayata kadar birtakım sorunlara neden olabilir.

İlişkilerde kültür farklılığından çok, kişilerin vizyonlarına ve hayata bakış açılarına dikkat edilmelidir. Çiftler, tabi ki de farklı karakteristik özellikler ve alışkanlıklara sahip olabilirler. Hatta bu durum ilişkinin beslenmesine fayda sağlar. Ancak aynı vizyona sahip olmayan iki kişi bırakın bir ilişkiyi yürütmeyi, arkadaşlık bile kuramaz. Aynı hayat görüşünü paylaşmadığınız birisiyle, aynı kültürü paylaşmanızın ilişkilerde hiçbir önemi yoktur.
Bireyler, İlişkileri ve yaşamla ilgili ortak kararlar alamıyorsa, kültürel özelliklerin aynı olması bir şey ifade etmez. Araştırmalar göstermektedir ki; Ortak ilgi alanları olan çiftler, birbirleriyle daha fazla kalite zaman geçirmekte. Aynı görüşe sahip oldukları için, birbirleriyle daha kolay empati kurabilmektedirler.
Bir ilişkinin iyi veya kötü olması, partnerlerin birbirleriyle nasıl iletişim sağladıklarıyla alakalıdır.